In the most notoriously wicked city of Greece, Paul shows up in the synagogue and begins to teach. When the Jews object, he takes his show next door, to the house of a God-fearing non-Jew, and continues teaching. Unrest simmers beneath the surface, and Paul has reason for nervousness. At this point, he receives an encouraging word:
Act 18:9 Bir gece Rab bir görümde Pavlus'a, "Korkma" dedi, "Konuş, susma!
Act 18:10 Ben seninle birlikteyim; hiç kimse sana dokunmayacak, kötülük yapmayacak. Çünkü bu kentte benim halkım çoktur."
Act 18:11 Pavlus, orada bir buçuk yıl kaldı ve halka sürekli Tanrı'nın sözünü öğretti.
Let's look at a few words:
- Bir gece Rab bir görümde Pavlus'a, -- On a night / the Lord / an appearing / to Paul
- "Korkma" dedi, "Konuş, susma! -- "Do not be afraid," / he said, / Speak, / do not be silent." To form the 2nd person singular imperative form of a Turkish verb, just use the stem. Remove the mak/mek. To make a negative imperative, add ma/me.
- Ben seninle birlikteyim; -- I / with you / am remaining;
- hiç kimse sana dokunmayacak, kötülük yapmayacak. -- nobody / you / will not touch / evil / they will not do.
- Çünkü bu kentte benim halkım çoktur. -- Because / this / city-in / my / my people / are many.
A great fear can only be displaced by a greater God, and a greater purpose.
No comments:
Post a Comment