"You talkin' to me?"
This conversation is not off to a good start. A polite request is answered with a snub: "Hey, I thought your folks didn't have anything to do with my kind of people." End of conversation?
Then the guy grins back at you, and throws you a curve ball.[1] After the conversation is over, the entire village accepts your invitation to meet the mysterious stranger.
Let's look at the text:
Joh 4:6 Yakup'un kuyusu da oradaydı. İsa, yolculuktan yorulmuş olduğu için kuyunun yanına oturmuştu. Saat on iki sularıydı.And, let's look at a few words:
Joh 4:7 Samiriyeli* bir kadın su çekmeye geldi. İsa ona, "Bana su ver, içeyim" dedi.
Joh 4:8 İsa'nın öğrencileri yiyecek satın almak için kente gitmişlerdi.
Joh 4:9 Samiriyeli kadın, "Sen Yahudi'sin, bense Samiriyeli bir kadınım" dedi, "Nasıl olur da benden su istersin?" Çünkü Yahudiler'in Samiriyeliler'le ilişkileri yoktur.
Joh 4:10 İsa kadına şu yanıtı verdi: "Eğer sen Tanrı'nın armağanını ve sana, 'Bana su ver, içeyim' diyenin kim olduğunu bilseydin, sen O'ndan dilerdin, O da sana yaşam suyunu verirdi."
- yolculuktan -- yol is an important Turkish word, meaning road, way, path. Add -cu- and you have traveler. Someone who is characterized by his relationship to the road. Add -luk- to transform this noun into an adjective -- you have a "travelerly" situation. Finally, add the genitive ending -tan to indicate source, root, origin. Something is because of a travelerly situation.
- yorulmuş olduğu için -- exhausted / he was / because
- yaşam suyunu -- living water. In the Hebrew language, you never offer someone "water" to drink, but only "running" water. Living water.
_____
[1] American idiomatic phrase, from the game of baseball. A "curve ball" moves in an unexpected direction.
No comments:
Post a Comment