Sunday, February 15, 2009

A sower went forth to sow (Mark 4)

A sower went forth to sow.
Mar 4:13 İsa sonra onlara, "Siz bu benzetmeyi anlamıyor musunuz?" dedi. "Öyleyse bütün benzetmeleri nasıl anlayacaksınız?
Mar 4:14 Ekincinin ektiği, Tanrı sözüdür.
Mar 4:15 Bazı insanlar sözün ekildiği yerde yol kenarına düşen tohumlara benzer. Bunlar sözü işitir işitmez, Şeytan gelir, yüreklerine ekilen sözü alır götürür.
Mar 4:16, 17 Kayalık yerlere ekilenler ise, işittikleri sözü hemen sevinçle kabul eden, ama kök salamadıkları için ancak bir süre dayanan kişilerdir. Böyleleri Tanrı sözünden ötürü sıkıntı ya da zulme uğrayınca hemen sendeleyip düşerler.
Mar 4:18, 19 Yine bazıları dikenler arasında ekilen tohumlara benzerler. Bunlar sözü işitirler, ama dünyasal kaygılar, zenginliğin aldatıcılığı ve daha başka hevesler araya girip sözü boğar ve ürün vermesini engeller.
Mar 4:20 İyi toprağa ekilenler ise, sözü işiten, onu benimseyen, kimi otuz, kimi altmış, kimi de yüz kat ürün veren kişilerdir."
And, a few words:
  • benzemek -- to resemble. A famous Turkish proverb goes "Biz bize benziriz" -- we resemble ourselves.
  • benzetmek -- to like, compare, mistake for
  • benzetme -- parable
  • benimsymek -- to adopt as one's own, consider one's own.
This parable is rather important, as our pastor has said several times. İsa sonra onlara, "Siz bu benzetmeyi anlamıyor musunuz?" dedi. "Öyleyse bütün benzetmeleri nasıl anlayacaksınız? Jesus then said to them, "You this parable understand not? How can you then all the other parables understand?"

Millenial cults expect God's Kingdom to drop suddenly, fully-formed, out of the sky. The classical name for this aberration is chiliaism, from the Greek word for thousand, chilia. Jesus, however, tells us that the Kingdom grows quietly and discretely for the most part, as people appropriate His Word, incorporate it into their lives, and become living examples of divine mercies and excellence.

No comments: