Joh 16:1 "Bunları size, sendeleyip düşmeyesiniz diye söyledim.Let's dissect a few sentences:
Joh 16:2 Sizi havra dışı edecekler. Evet, öyle bir saat geliyor ki, sizi öldüren herkes Tanrı'ya hizmet ettiğini sanacak.
Joh 16:3 Bunları, Baba'yı ve beni tanımadıkları için yapacaklar.
- Bunları size, sendeleyip düşmeyesiniz diye söyledim -- These things / to you / scandal, shame, embarrassment / that you may not fall into / therefore / I have told you.
- Sizi havra dışı edecekler -- You / synagogue / out of / they will throw.
- Evet, öyle bir saat geliyor ki -- Yes, / thus / an / hour / will come / that
- sizi öldüren herkes Tanrı'ya hizmet ettiğini sanacak -- you / who kills / everyone / to God / service / done / will suppose
- Bunları, Baba'yı ve beni tanımadıkları için yapacaklar -- These things / the Father / and / me / they have not known / because / they will do.
However, Jesus goes on to promise his followers that these trials are insignificant, compared to the good things in store for them. They are, he assures them, like a woman's labor pains, painful at the moment, but forgotten in the joy of bringing forth a son into the world. There are better things to come, a happy ending to the story.
No comments:
Post a Comment