His mental condition is far better than the blind terror of the other suspect, who was arrested, and has no idea why he suddenly attracted the feared attention of the police.
The words of Jesus echo the stunned disbelief of every guy who's walking innocently along, minding his own business, and is suddenly ordered to produce his internal passport.
Joh 18:19 Başkâhin İsa'ya, öğrencileri ve öğretisiyle ilgili sorular sordu.And, a few words:
Joh 18:20 İsa onu şöyle yanıtladı: "Ben söylediklerimi dünyaya açıkça söyledim. Her zaman bütün Yahudiler'in toplandıkları havralarda ve tapınakta öğrettim. Gizli hiçbir şey söylemedim.
Joh 18:21 Beni neden sorguya çekiyorsun? Konuştuklarımı işitenlerden sor. Onlar ne söylediğimi biliyorlar."
Joh 18:22 İsa bunları söyleyince, yanında duran görevlilerden biri, "Başkâhine nasıl böyle karşılık verirsin?" diyerek O'na bir tokat attı.
Joh 18:23 İsa ona, "Eğer yanlış bir şey söyledimse, yanlışımı göster!" diye yanıtladı. "Ama söylediklerim doğruysa, niçin bana vuruyorsun?"
- Eğer yanlış bir şey söyledimse -- If / evil / some thing / I have said
- yanlışımı göster -- to my side / show (it)
- Ama söylediklerim doğruysa -- but / those things I have said / if they are straight, correct, honest
- niçin bana vuruyorsun -- why / me / do you beat?
____
[1] Another English idiom. To "tap" an phone message means to allow someone other than the party being called to listen in on it.
[2] Yes, America has a car culture. To say that something is "in the driver's seat" is to identify the issue or person in control of a situation.
No comments:
Post a Comment